31 Ekim 2010 Pazar

mektuplar zamanı..

sevgili küstüm..
küçüktük epey değil mi? büyüdük sonra? hatta eşşek kadar olduk.
bak ne hatırlıyorum şimdi. sabah 7 falan. 7 buçuktan kesinlikle önce. benim servisim gelmiş. okulda yapacak hiç bir şey yok. hemen dolanıyorum arkaya. hop sizin apartmak. turan çiftliğiydi dimi bakkalın adı? apartmanın adı? gül? gül olsun lütfen. değilse bile çaktırma. geçmiş anıları unutmak içime dokunuyor.
kapıyı çalıyorum. içimde öğlenci olan ikizlerden küfür yeme korkusu var.
ama bi yandanda seni sanki sokağa oynamaya çağırır gibi okula çağırma hevesim. zile basıyorum aşağıdan. sen daha yeni kalkmış oluyorsun. biliyorum. kabarık saçlarınla yatakta oturmuş öylece bakıyorsun. kapıyı açan funda teyze oluyor bu yüzden. yukarı çık ipeğim diyor. yok ben burda beklerim diyorum. çık çık diyor. hiç bi zaman fazla naz yapmadım biliyorsun. çıkıyorum.
fanusun içinde kek var mutlaka. yada tırtırlı kurabiye? ya da şanslıysam kağıtta kek!!!
sıcak çay. senin uykulu uykulu çay koyuşların. sonra saat 7 buçuk diyerek çıkışımız. törene yarım yamalak yetişmeler.
ve birde bazı günler beş kat büyürdü de gözümde çıkmazdım. aşağıda merdivenlerde beklerdim seni. sen elinde sarellalı ekmekle gelirdin hani. ne güzel olurdu.
epeydir olmuyor ama sanki.
bi gün elvankente geleyim de o anmış gibi yapalım yine. kek yada kurabiye olsun ama. söyle funda teyzeye.

çok oldu sanki be küstüm. çok zamandır görüşmüyo muyuz bana mı öyle geliyor?
hani tamam sen niğdeye sonra yazlığa giderdin 2-3 ay görüşemezdik de sanki o bu kadar değilmiş be. ben geleli ne kadar oldu şimdi? (burdan sonrası marlisle ortak)eylül ortası mıydı en son görüştüğümüzde..
ama anlatacak çok şey olduğundan mı bu kadar özledik? aslında sanki hep burdasınız. böyle canım sıkıldığında meğersem ankaradayım oynu oynuyorum.:) meğersem ankaradayım.. içimden hadi kitapça saat 2:30 da balkon kapmaca diye mesaj atmak geliyor. ama tutuyorum kendimi. zira bu büyük bi ağlama krizinin ebesi olabilir.

ama ben ankaraya geldiğimde öyle yapalım olur mu? sanki böyle herzaman yaptığımız şeylermiş gibi. her gün olmasa da 2-3 günde bir buluşuyormuşuz gibi olsun.

ve siz geldiğiniz de ise... buna marlisin mektubunda değinicem..

bak marlis ne dedi. gelecem dedi bayramdan sonra. sende gelsen ya onla? hı ?
hoş olmaz mı??
kareli battaniyeleri alırız hem?
güzel plan bence.
gözlerinden hasretle öperim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder